Koçluğun Tarihi

Kökeni spora dayanan koçluk mesleği, ismini de spordan almaktadır. Timothy Gallway’in 1974’te yayımlanan ‘The Inner Game of Tennis’ kitabı kişisel performansa dair yeni bir yaklaşımın oluştuğunun işaretini vermiştir. Hümanistlik ve transpersonel psikoloji prensiplerine dayanan bu yeni koçluk yaklaşımı, performansın odağını sporcunun fiziksel aksiyonlarından zihinsel yapısına kaydırmıştır. Bu felsefeye göre sporcu, zihin kontrolünü ve oyunu zihinde oynamayı öğrendiği zaman uygun fiziksel hareket bu süreci takip eder. Bu yaklaşım zamanla sadece sporcuların performansını arttırmak için kullanılmaktan çıkıp her alanda kişilerin performanslarını geliştirmek için kullanılmaya başlanmıştır.

  ‘Coach’ Fransızca kökenli bir kelimedir, ‘ insanları bir yerden diğerine taşıyan araç, araba ‘ anlamını taşır. Kelime, 1500’lü yıllarda İngilizce’de de benzer bir anlamda kullanılmaya başlanmıştır. Günümüze yakın anlamını ise 1840’lı yıllarda kazandı. Kelime, Oxford Üniversitesi’nde öğrencileri sınava hazırlayan özel öğretmenler için kullanılmaya başlanmıştır. 1889 ve sonrasında ise daha modern bir anlamda sporcu ekiplerini eğiten kişilere ‘coach’ denilmiştir.. Koç terimini günümüzdeki anlamda ilk kez 1985 yılında Dr. Dick Borough kendi liderlik tarzını tanımlamak için kullanmıştır. Koçluk 90’lı yıllarda sportif anlamını aşarak ABD ve İngiltere’de iş hayatında kullanılmaya başlanmıştır. 90’ların sonunda koçluk artık yeni bir meslek halini almıştır.

  Harris (1999) koçluğu üç farklı döneme ayırmıştır.

Erken Dönem (1950-1979) Bu dönemde organizasyon gelişimlerinde az sayıda koç görev almaktaydı.

Orta Dönem (1980-1994) Bu dönemde standardizasyon için çaba harcandı.

Yeni Dönem (1995-Günümüz) Koçluk alanında çok sayıda yayın ortaya çıktı ve farklı koçluk organizasyonları kuruldu. Bunun sonucu olarak bu dönemde koçluk alanında çeşitlilik oluştu.

   Koçluğun bugünkü şeklini almasında farklı disiplinler etkili olmuştur.

 Hümanist (insancıl) psikoloji Kişinin kendini bir bütün olarak algılamasını sağlamayı hedefler; kendini gerçekleştirme amacı taşır. Hümanistik düşünceye göre her birey, kendisini güçlü bir kişilik yapacak ve kendini algılama şeklini sağlamlaştıracak birtakım beceri ve kaynaklarla doğar. Bu ekolün ulaşmak istediği, kişinin bu beceri ve kaynakları kendisi için doğru alanlara yönelterek kullanmasıdır.

 Hümanistik psikolojiye göre geçmiş ya da gelecek değil, içinde yaşanılan an önemlidir. Bu yaklaşım insan doğasının iyi olduğunu ve kendini geliştirme eğilimi taşıdığını, yani hem kendini hem de potansiyellerini gerçekleştirmeye çalıştığını öne sürer.

  Danışan merkezli bakış açısı Bireye koşulsuz pozitif yaklaşım ve  kaliteli ilişki oluşturma.

  Yapıcı yaklaşım Stratejik olarak kişilerin veya organizasyonların daha etkin ve üretken sonuçlar almasına yönelik çalışmak.

  Transaksiyonel analiz Koçlukta çatışma yönteminde problem çözme tekniği olarak kullanılır.

Günümüzde Koçluk; bireylerin yaşamlarında tıkandığı noktaları tespit etmelerine yardım eder ve gelecek planları yaparak bu noktaları hedefe dönüştürmelerinde birlikte hareket eder. Beraber belirlenen bu hedeflere stratejik planla ulaşmasını sağlamak üzere koçinin yanında olur.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir