Dr. Konstantin Pavlovich Buteyko

Konstantin Pavlovich Buteyko, 27 Ocak 1923’de Rusya’nın Kiev şehri yakınlarında doğdu. Bu sıra dışı adam, hayatını insan organizması üzerinde çalışmaya adadı ve tıp tarihindeki en önemli keşiflerden birine imza attı.

  Buteyko, tıp eğitimine 1946 yılında Moskova’nın ilk tıp enstitüsünde başladı. Pratik çalışmalarından biri, hastaların ölümden önceki son nefes alış verişlerini gözlemlemekti. Hastaların solunumlarını yüzlerce saat izleyerek her bir hastanın ölüm zamanını, çoğunlukla dakikası dakikasına, tespit edebilir hale geldi. Her hastanın solunumu, durumu kötüleştikçe ve ölüm zamanı yaklaştıkça artıyordu.

  Üniversitedeyken, kendisinde ileri derecede hipertansiyon saptandı. Bu hastalık ona sadece 12 aylık bir yaşam vadediyordu. Buteyko, hocalarının da rehberliğinde hastalığını derinlemesine araştırdı ve yapılacak fazla bir şey olmadığını gördü.

Klinik terapi eğitiminin ardından 7 Ekim 1952’de kötüden daha da kötüye giden kendi sağlık durumu üzerinde fazla solunum (hiperventilasyon) yapmasının etkili olabileceğini düşünmeye başladı. Bu durumu, solunumunu azaltarak test etti. Dakikalar içerisinde baş ağrısı, sağ böbreğindeki ve kalbindeki ağrı kayboldu. Keşfini teyit etmek için arka arkaya beş büyük nefes aldı ve semptomları geri geldi. Tekrar solunumunu azaltınca semptomlar kayboldu.

Başlangıçta bu keşfi kabul görmedi ancak henüz kabul görmemesine rağmen bu, yirminci yüzyılın tıp alanındaki en büyük keşiflerinden biriydi. Buteyko, solunumun hayatın devamı için temel olmasının yanı sıra, günümüzdeki birçok hastalığın sadece iyileştirilmesinde değil, oluşumunda da etkili olduğunu saptadı.

  Buteyko’nun ikinci adımı, keşfini destekleyecek teorileri araştırmak oldu. 1952’de mevcut olan Holden, Priestly, Henderson, De Costa, Werigo ve Bohr’un çalışmaları hipotezini destekler görünüyordu. Yapılan çalışmalar, alınan büyük nefeslerle kaybedilen karbondioksitin beyin de dahil olmak üzere hayati organlara giden oksijen miktarını düşürdüğünü ve bunun da arka arkaya büyük nefeslere yol açtığını gösteriyordu. Bu da kısır döngüyle sonuçlanıyordu.

  Buteyko, hem astımlı hem de diğer hastaların solunum modellerini inceledi ve birçoğunun kriz aralarında yoğun derecede hiperventile olduklarını saptadı. Yıllar süren klinik araştırmalardan sonra keşfinin teorik yönünü incelemek üzere Central ve Lenin Medikal kütüphanelerine başvurdu. Solunumu ölçümlemek ve hastaların solunum modellerini normal düzeye getirmek için bir program hazırladı. Bu programın basamakları:

  1. Ağız solunumundan burun solunumuna geçmek
  2. Diyaframı, hava açlığı (alınan nefesin yeterli olmadığını hissetmek) hissedene kadar gevşetmek
  3. Bunları desteklemek için hayat tarzında küçük değişiklikler yaparak iyileşme sürecini başlatmak

  Buteyko’nun yaklaşımı başlangıçta tıp dünyasında soğuk karşılandı. Buluşunu kabul ettirmek için 1959’da bazıları hasta, bazıları sağlıklı iki yüz kişilik karma bir grup üzerinde klinik araştırmalara başladı. 11 Ocak 1960’ta Enstitüdeki Bilimsel Forum’da solunum derinliği, vücuttaki karbondioksit seviyeleri ve sağlık durumu arasındaki ilişkiyi gösterdi.

Bununla birlikte, birçok meslektaşı için Dr. Buteyko, tıbbın dayandığı teorilerin çoğuna çok büyük bir meydan okuma sunuyordu. Geleneksel tıbbi çözümün ameliyat ve/veya kapsamlı ilaç tedavisi olduğu hastalıklar, kesinlikle sadece solunum modelindeki bir değişiklikle tedavi edilemezdi.  Buteyko’nun gösterdiği tam olarak buydu. Buteyko, doğrudan kabul görmemekle birlikte, araştırmanın devam etmesini sağlamak için Forum başkanı Profesör Meshalkin’in geçici desteğini aldı.

  Sonraki yıllarda Buteyko, iki yüz kişilik kalifiye tıbbi personelden oluşan bir ekiple birlikte en güncel teknolojiyi kullanarak araştırmalarına devam etti. 1967’de astım ve diğer hastalıkları olan binden fazla hasta, onun yöntemlerini kullanarak durumlarından kurtulmuştu.

Ne yazık ki Profesör Meshalkin, Buteyko Metodu’nun bilimsel olarak denenmesine sürekli olarak izin vermeyi reddetti. Daha sonra bunu laboratuarının kapatılması ve doğrudan baskı izledi. Hatta gizemli araba kazaları ve gıda zehirlenmesiyle hayatına kastedildiğine dair raporlar bile vardı.

Bununla birlikte, Ocak 1968’de, artan halk desteğinin ardından, Sağlık Bakanı Akademisyen Petrovsky, Buteyko hastalarda yüzde seksen başarı oranı gösterebilirse, Buteyko Metodu’nun bir standart tıbbi uygulama olarak kabul edilmesini onaylayacağına söz verdi. Bu, geleneksel sağlık yönetimi ile tedavi edilemeyen ciddi vakaların bilimsel değerlendirmesine dayanacaktı. Yöntemi kırk altı hastaya öğretildi ve sonuçlar hayret vericiydi: Hastaların yüzde yüzünün resmi olarak iyileştiği teşhis edildi. Ancak olağanüstü bir gelişmeyle ve hiçbir nedenle tespit edilemeyen bir şekilde, Bakan’a yanıltıcı sonuçlar iletildi. Bu daha sonra Buteyko’nun laboratuarının kapanmasıyla sonuçlandı.

Ancak Doktor Buteyko azimle devam etti ve Nisan 1980’de Leningrad’da ve İlk Moskova Pediatrik Hastalıklar Enstitüsü’nde yapılan denemelerin ardından Buteyko Solunum Yönteminin yüzde yüz başarı oranına sahip olduğu resmen kabul edildi. Bu araştırma, Sovyet Bakanlığı Bilim ve Teknoloji Komitesi tarafından yönetildi.

SSCB Buluşlar ve Keşifler Komitesi, 1983’te Buteyko’nun keşfini resmen kabul etti ve “Hipokapni tedavisi yöntemi” başlıklı patenti yayınladı (15 Eylül 1983’te yayınlanan Yazar sertifikası No. 1067640). İlginç bir şekilde, belgede belirtilen keşfin tarihi 29 Ocak 1962’ye kadar uzanıyordu. Keşfi, yapıldıktan yirmi yıl sonra resmen kabul edilmiş oldu.

İki yüzden fazla tıp uzmanı, şu anda bu terapiyi Rusya’daki büyük şehirlerde bulunan merkezlerde öğretmektedir. Buteyko, solunum ve karbondioksit arasındaki ilişkiyi detaylandıran elliden fazla bilimsel yayın yazmıştır ve en az beş doktora tezi meslektaşları tarafından yazılmıştır. Karbondioksit ve nefes tutma süresi arasındaki ilişkiyi detaylandıran Buteyko Nefes Metodu’nun temeli, üniversitelerde tıp müfredatının bir parçasını oluşturur.

Profesör Buteyko, 2 Mayıs 2003 Cuma günü Moskova saatiyle 16:05’de bu dünyadan ayrıldı. Mezarı, Ukrayna Crimea Feodosia’da bulunmaktadır.

Kaynak: Close Your Mouth, Patrick McKeown.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir